- Katılım
- 14 May 2024
- Mesajlar
- 102,202
- Konu Yazar
- #1
Amerika Birleşik Devletleri için yarın kritik gün. Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile Demokrat Kamala Harris, başkanlık koltuğu için yarışacak. Anketler, adayları neredeyse başa baş gösteriyor. Yalnızca ABD'nin değil, dünyanın gündemini meşgul eden seçimlere ilişkin merak edilen birçok nokta var. İşte 8 soruda ABD başkanlık seçimleri... (Haber: Derya Doğan)
Amerika Birleşik Devletleri'nde yarın büyük gün. Yeni başkanın belli olacağı seçim, yalnızca ABD için değil; Ortadoğu, Ukrayna ve dünyanın geri kalanı için de kritik önemde. Seçime bir gün kala neler merak ediliyor? İşte 8 soruda ABD başkanlık seçimleri...
Amerikalılar Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump ve Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris arasında seçim yapacak. Genel oy verme işlemi yarın başlayacak. Şu ana kadar ülke genelinde 75 milyondan fazla kişi erken oy kullandı. Kazanan aday göreve Ocak 2025'te başlayacak ve Beyaz Saray'da dört yıl geçirecek. Seçmenler yalnızca yeni başkanı değil, aynı zamanda Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosundaki koltuklar için Kongre adaylarını da seçecek. Kongre üyeleri, yasaların geçirilmesinde kritik rol oynuyor. Cumhuriyetçiler şu anda harcama planlarını başlatan Temsilciler Meclisi'ni kontrol ediyor. Demokratlar ise hükümetteki önemli atamalar hakkında oylama yapan Senato'nun sorumluluğunu üstleniyor.
Oylar her eyalette kendi sandıkları kapandıktan sonra sayılacak. Sandık kapanış saatleri, eyaletten eyalete değişmekle birlikte genellikle yerel saatle akşam 7 (TSİ 03.00) civarında başlayacak. ABD genelinde saat dilimlerinin farklı olması nedeniyle, Alaska ve Hawaii gibi eyaletlerdeki seçmenler hala sandık başına giderken, doğu yakasında oy pusulaları sayılmış olacak.
Seçimin galibi, ilk sonuçlara göre yarın gece açıklanacak ancak kesin sonuçların günlerce belli olmaması ihtimal dahilinde. 2020'deki seçimde tüm oyların sayılması birkaç gün sürmüştü. 2020'de Joe Biden için sonuç, 3 Kasım oylamasından dört gün sonra, Pennsylvania'nın sonucu onaylandıktan sonra açıklanmıştı. Yeni başkan, ilan edildikten sonra, ocak ayında Washington'daki Kongre binasının basamaklarında düzenlenen yemin töreniyle resmen göreve başlayacak.
Ulusal düzeyde Harris'in Trump'a karşı yüzde 48'e yüzde 47 ile bir puanlık üstünlüğü var. Son anketler Kamala Harris'in "savaş alanı" eyaletlerdeki erken seçmenler arasında önde olduğunu gösteriyor. Demokrat aday daha önce oy kullanmış olanlar arasında yüzde 8'lik bir üstünlüğe sahipken, rakibi Donald Trump, oy kullanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyen ancak henüz oy kullanmamış olanlar arasında önde gidiyor. New York Times ve Siena College tarafından yapılan ankette Harris'in üç eyalette az farkla önde olduğu, Trump'ın bir eyalette önde olduğu, diğer üç eyalette ise oy oranlarının birbirine çok yakın olduğu görüldü.
Beyaz Saray'a giden yol, birkaç kritik salıncak eyaletten geçiyor. Bu eyaletlerde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki tercih neredeyse başa baş gidiyor. Pensilvanya, son birkaç başkanlık seçiminde kritik bir eyalet olduğunu kanıtladı ve yarın da durumun aynı olması bekleniyor. Trump ve Harris'ten birinin kazanabilmesi için 2020'de Biden'ın kıl payı kaybettiği Arizona, Georgia, Wisconsin ve Nevada'yı da alması gerekecek. Bir zamanlar marjinal olarak görülen Florida ve Ohio, son seçimlerde Cumhuriyetçilerin güvenli bölgeleri oldu. Yine de kesin konuşmanın çok zor olduğu belirtiliyor.
ENFLASYON Harris, önceliğinin hayat pahalılığını azaltmak olduğunu söylüyor. Bakkaliye ürünlerinde fiyat artışını yasaklamayı, ilk kez ev alacaklara yardım etmeyi, konut arzını artırmayı ve asgari ücreti yükseltmeyi vaat ediyor. Trump ise enflasyonu sona erdirmeyi, başkanın kontrolünde olmayan faiz oranlarını düşürmeyi planlıyor. Belgesiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinin konut üzerindeki baskıyı hafifleteceğini savunuyor. Ayrıca petrol için daha fazla sondajın enerji maliyetlerini düşüreceğini söylüyor. TOPLUMSAL DÜZEN Harris, savcılık deneyimini Trump'ın bir suçtan hüküm giymiş olmasıyla karşılaştırıyor. Trump, uyuşturucu kartellerini yok etme, çete şiddetini ezme ve Demokratların yönettiği, suçla dolup taştığını söylediği şehirleri yeniden inşa etme sözü verdi. “İçimizdeki düşman” ve “radikal sol deliler” olarak adlandırdığı muhaliflerle mücadele etmek için, "seçimi bozmaları halinde" orduyu ya da yedek güç olan Ulusal Muhafızları kullanacağını söyledi. KÜRTAJ Harris, kürtaj haklarını kampanyasının merkezine yerleştirdi ve ülke çapında üreme haklarını güvence altına alacak yasaları savunmaya devam ediyor. Trump'ın, kürtaj konusunda tutarlı bir mesajı yok. Başkanlık döneminde Yüksek Mahkeme'ye atadığı üç yargıç, Roe v Wade olarak bilinen 1973 tarihli bir kararla anayasal hak olan kürtaj hakkının ortadan kaldırılmasında önemli rol oynadı.
Trump, tarihteki en İsrail yanlısı başkan olduğunu söylüyor. ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımayı kabul eden Trump, Golan Tepelerinde İsrail'in egemenliğini tanıdı. İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasındaki ilişkileri normalleştiren tarihi anlaşmalar olan Abraham Anlaşmalarına öncülük etti. Ayrıca Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısının, kendisi başkan olsaydı gerçekleşmeyeceğini öne sürdü ve İsrail'i gecikmeden "militanları" yok etmeye çağırdı. İsrail için "daha fazla şey yapma" sözü verdi. Biden yönetiminin bir parçası olarak Harris, Gazze'de 43 binden fazla sivilin ölümüne neden olan saldırılara rağmen İsrail'i büyük ölçüde destekleyen Amerikan politikanın önemli bir parçası oldu. Diplomatik desteğin yanı sıra Harris'in başkan yardımcısı olduğu ABD, İsrail'e 7 Ekim 2023'ten bu yana 12,5 milyar dolarlık askeri yardımda bulundu. Amerika, İsrail'in en büyük askeri destekçisi.
Washington'da, başkanlık seçimleri öncesinde büyük güvenlik çitlerinin kurulduğu görüldü. İstihbarat yetkililerinin seçim sonrasında Rusya ve İran'ın, ABD'de şiddet içeren protestoları teşvik etmeyi düşünebileceklerini iddia ediyor. Hem Rusya hem de İran, ABD seçimlerini etkilemeye çalıştıkları iddialarını reddediyor.Seçimden sonraki günlerde, 2020 seçimlerinin sonucunu kabul etmeyen Trump'ın destekçileri tarafından 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıya benzer şekilde, dezenformasyonla körüklenen şiddet olaylarının patlak vermesinden endişe ediliyor.