- Katılım
- 14 May 2024
- Mesajlar
- 101,615
- Konu Yazar
- #1
Bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, insan embriyosunun büyümesini kontrol etmenin mümkün olduğunu gösterdi. Araştırma ekibi, fetal büyümeyi etkileyen belirli biyolojik reaksiyon zincirlerindeki aktiviteyi azaltarak ,embriyonun büyümesini geçici olarak durdurmayı başardı.
Bilim insanları, insan embriyosunun büyümesini durdurmanın tıbbi açıdan devrim niteliğinde bir yöntemini geliştirdi. Araştırma ekibi, fetal büyümeyi etkileyen belirli biyolojik reaksiyon zincirlerindeki aktiviteyi azaltarak, döllenmiş embriyonun rahim duvarına yerleşmesini geçici olarak durdurmayı başardı.
Döllenmeden yaklaşık bir hafta sonra, fetal büyümeye katkıda bulunan bir proteinin üretimini yavaşlatarak embriyoları 18 gün boyunca "uyku" haline getiren ekip, bu duraklamayı daha sonra geri çevirmeyi de başardı. Böylece embriyolar normal büyümeye dönebildi.
Araştırmacılar, tekniğin embriyo sağlığını değerlendirmek ve rahime tutunma şansını artırmak için daha geniş bir zaman aralığı yaratarak, tüp bebek bilimsel adıyla in vitro fertilizasyon (IVF) yönteminin başarı oranını artırabileceği öne sürüldü.
Max Planck Enstitüsü ve Viyana'daki Avusturya Bilimler Akademisi’ne bağlı Moleküler Biyoteknoloji Enstitüsü'nden (IMBA) bir ekip, laboratuvar ortamında insan kök hücreleri ve blastoidlerde embriyonik diyapoz adı verilen bir durumu tetiklemeyi başardı. Ayılardan farelere kadar 130'dan fazla memeli türü, embriyonik diyapoz adı verilen bir süreçte embriyo gelişimini geçici olarak durdurma yeteneğine sahiptir.
Araştırmacılar, bu durumu elde etmek için mTOR sinyal yolunu engellediler. mTOR, hücre metabolizmasını, büyümesini ve gelişimini düzenleyen kritik bir geçit olarak bilinir. Ekip, mTOR aktivitesini azaltarak kök hücrelerin ve blastoidlerin uyku durumuna geçmesini sağladı.
Çalışmanın ortak yazarı Nicolas Rivron, "Doğal olarak uykuda kalma yeteneğimizi kaybetmiş olsak da, bu deneyler yine de bu içsel yeteneği koruduğumuzu gösteriyor," dedi. Rivron, bu mekanizmanın embriyo sağlığını değerlendirmek ve rahim içinde daha iyi tutunma şansını artırmak için geniş bir zaman penceresi sağlama potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.